HAPKİDO
ŞÜKRÜ KINATAŞ VE TÜRK HAPKİDOSU
Şükrü KINATAŞ Spora 1978 yılında Yılmaz AYDIN Hoca’da Kung Fu ile başlar. Bir yıl sonra Galip YALÇINKAYA Hoca’ya Taekwondo’ya geçer. Kısa sürede İstanbul, Marmara ve Türkiye’de Şampiyonlukları ve çeşitli dereceler elde eder. 1981’de 1.dan alır. 1982’de Antrenör ve Hakem seminerine katılır, yaşı tutmadığı için 1985 de onay alır. Hakemlik numarası 191, Antrenörlük numarası 192’dir. ilk 1984 yılında milli takıma çağrılır. 1985 yılında İngiltere’ye gider. İngiltere’de bir taraftan antrenörlük yaparken bir taraftan da musabakalara katılır, çeşitli şampiyonluklar kazanır. 1986 yılında 14 ülkeden katılımcılarla INTERNATIONAL ALL YOUNG DO ASSOCIATION’u kurar Askerliğini yapmak için 1987 de Türkiye’ye döner.
Gençlerden Büyükler Kategorisine geçen KINATAŞ 1987 yılında 70 Kg’da Katıldığı Türkiye şampiyonasında 5.Maçında Yusuf GÖNÜLAL’a yenilerek 2.lik’te kalır.
Aynı yıl Milli takıma çağrılan Kınataş Kampta Emsan Taekwondo takımının teknik direktörlüğü teklifiyle Sporculuğu bırakır ve Antrenörlüğe başlar.Kınataşın çalıştırdığı EMSAN Taekwondo takımını kısa sürede çok büyük başarılar kazanır 1987 yılında İstanbul’da Simtel’den birinciliği alır. Türkiye Şampiyonasında bir çok sporcuyu Emsan’a alan Kınataş 1988 yılında Avrupa şampiyonası öncesi İsmet İRAZ’ın isteği doğrultusunda Simtel’in 5 as sporcusu Harun ATEŞ, Nusret RAMAZANOĞLU, Cengiz YAĞIZ, Ali ŞAHİN ve Metin ŞAHİN’i Emsana Transfer eder..
1988-89 yılında KKTC Milli takımını çalıştıran Kınataş KKTC Milli Olimpiyat Komitesince Yılın antrenörü seçilir.
1991 Yılında Kısa adı İSTİK olan İstanbul Taekwondo İhtisas Kulübü’nü kurar. 1992 yılında Kuleli Askeri Lisesine ilk defa Taekwondo çalışmalarını başlatır. Aynı yıl İstanbul Florya Polis Eğitim Merkezi’nde öğetim görevlisi olarak görev yapar. Kınataşı kurduğu İSTİK kulübü 1993 de Fransada Gençler Takım Şampiyonluğunu , Aynı yıl Lüksemburg’da Büyükler takım 2.liğini kazanır. 1994 te Türkiye Kulüpler Şampiyonasında Takım üçüncüsü olur. 1994 te İSTİK Lüksemburg ve Fransada birinci olunca Lüksemburg’daki Yaz Taekwondo kampına Kınataş antrenör olarak davet edilir. Bu kamp sırasında Merkezi Lüksemburgda bulunan Taekwondo Association of Europa (TAE) kurulur ve Şükrü KINATAŞ bu birliğin kurucuları arasında, yönetim kurulunda yer alır, WTF tarafından TAE nin Başkanı Kim Young Ho’ Dünya Taekwondo federasyonu teknik komite başkanlığına getirilir.TAE nin yerine ETF European Taekwondo Federation kurulur.
Türkiye Taekwondo Federasyonu’nun çeşitli kurullarında görevler yapan Kınataş 1997 yılında Uluslar arası Antony Turnuvası için gittiği Fransada Kim Yong Ho hocayı ziyaret eder ve onu Salonunda Hapkido çalıştırırken görür. Dünya Taekwondo Federasyonu teknik komite başkanının Taekwondo değil de Hapkıdo çalıştırdığını görünce. Hapkido ilgisini çeker ve Hapkido hakkında daha çok bilgi için araştırmaya başlar. Fransa'nın Taekwondo Teknik Direktör 9.Dan Lee Kwan Young’un salonuna gider Lee nin de salonunda Hapkido çalıştırdığını görünce ilgisi daha da artar. Avrupadaki bir başka önemli isimde Hollanda’da yaşayan Avrupa Taekwondo Birliği (ETU) nin Teknik direktörü 9.Dan So Myong So dur. Ve ne gariptir ki So Myong So da Hapkido çalıştırmaktadır. Aikido ve Taekwondo’nun tekniklerini içerdiğini, ateşsiz hertülü silahın kullanıldığını tespit eder, Taekwondo’da 5.dan ve judo’da 1.dan sahibi olan Kınataş, İlk Hapkido dersini Kim Young Ho hocadan alır, yaptığı araştırmalarda 3 büyük hocanın Güney Kore’den farklı diplomalarının ve farklı federasyonların temsilcisi olduklarını saptar ve Hapkidonun Anayurdu Kore ye gidip yerinde araştırma yapmaya karar verir. Bir taraftan Hapkido üzerine araştırma ve çalışmalar yaparken diğer taraftan Taekwondo ve Judo da faaliyetlerini sürdürüp, Avrupa ve Dünya judo Şampiyonalarında Milli takımın başında idareci olarak görev alır Almanya ya gider . Federasyonun basın sözcülüğü yapar.
Kınataş fikirlerine büyük saygı duyduğu Muzaffer Ilıcak hocadan Hapkido konusunda destek ister. ve Hapkidoyu Türkiye'ye getirme konusundaki düşüncelerini anlatır. Ilıcak 1988 yılında Karakuşak dergisindeki “Uzakdoğu sporlarının anası” olarak yorumladığı Hapkidoyu yine güvendiği biri tarafından Türkiye’ye getirilecek olmasından memnunluk duyar ve Kınataşa yol gösterip destek olur.
2002 yılında Yanına Tercüman ve Rehber olarak Seyfullah kim Do Man’ı da alarak Güney Kore‘ye giden Kınataş Korede yaptığı araştırmalar sonucu,Taekwondoya yakınlığıyla bilinen Hem Hapkidocuların Hem Taekwondocuların saygı duyduğu Kore Spor Üniversitesi Taekwondo, Hapkido ve Judo Ana bilimdalı profesörü Prof Dr Don Oh Choi ve Onun diğer Hapkido federasyonlarına altarnatif olarak kurmayı düşündüğü ve bütün Hapkido sitillerini bir araya toplamayı amaçlayan WHMAF( World Hapkido Martial Arts Federation) ye üye olur bu federasyonun kuruluş çalışmalarına destek verir. Bir yandan Hapkido eğitimi alan Kınataş bir yandanda Türkiyede bu branşı yaygınlaştırmak için çalışmalara başlar aradan geçen iki yıl sonra öğrencilerini ve ilk hapkido kafilesini 2004 yılında Koreye götürür, Bu ilk kafilede Azmi Niğdelioğlu, Davut Şengül, Mustafa Elmalı, Ramazan Akkoca, Selman Başar Türkay, Emel Özhekim ve Halil İbrahim Perk yer alır. Bu kafilenin WHMAF den kursa katılıp Antrenörlük belgelerini almalarını sağlar. Kınataş 2004 yılında Whmaf yönetim kurulu üyeliğine seçilir. Avrupa ve Türk devletlerinden sorumlu göreve getirilir. Aynı Yıl Ekrem Gün, Hakan Bozçiçek, Ramazan Akkoca (2.Kez) ve Bilge Yılmaz’ ı Koreye götürür Antrenörlük belgelerini almalarını Ve 10. Dünya Taekwondo Hanmadang Musabakalarına girmelerini sağlar. 2004 yılı sonunda WTF den (World Taekwondo federation) dan Üstün Hizmet Belgesi ödülü alır. 2004 yılı sonu Aras Şentürkle Whmaf nin Kazakistanda organize ettiği Hapkido ve Taekwondo Antrenör kursunu gerçekleştirmek ve Kazakistan Temsilcisini atamak üzere Kazakistana gider.
2005 yılında ise Levent Seyhan ve İbrahim Doğan la Hapkido kursları ve 5.Uluslararası Kore Açık Taekwondo turnuvasına katılırlar.Levent Seyhan Ve İbrahim Doğan sikletlerinde Bronz madalya kazanırlar.
2005 yılında Şükrü Kınataş WHMAF de As Başkanlık görevine getirilirken, Muzaffer Ilıcak Halkla ilişkiler komitesi, Levent Seyhan Finans komitesi üyeliği, Levent Eyüboğlu uluslar arası ilişkiler komitesi üyeliği ve Yaşar Yeşilköy teknik kurul üyeliğine seçilirler. Whmaf idari konularda Koreden Sonra en çok idarecisi bulunan ikinci ülke Türkiye olur. Halen Bu görevler devam etmektedir. 2002 yılında Kınataş tan sonra Koreye giden 2. Hapkidocumuz Yaşar Yeşilköy ve eşi Yasemin Yeşilköydür. Yaşar Yeşilköy, Kore dönüşü Bir çok Türk antrenöre Hapkido semineri vermiş, eğitimini verdiği bu kişilere başkanın onayıyla belge almıştır.
2004 yılında Şükrü Kınataş Hapkido Birliği Derneğini kurar daha sonra ise Hapkido Antrenörleri Derneği, Hapkido Hakemler Derneği, Üniversiteli Hapkidocular Derneği ve Hapkidocu Bayanlar Derneğini kurdurarak Hapkido Federasyonunun alt derneklerinin oluşumunu sağlar.
2005 yılı eylül ayında Hapkido Birliği Derneği, Dünya Hapkido Federasyou ile ortaklaşa Türkiyede ilk defa Uluslar arası antrenör ve Hakem Semineri Organize eder ve Güney Koreden WHMAF Başkanı Prof.Dr Don Oh Choi, İnsan kaynakları ve bilgi işlem müdürü Young Jun Choi antrenörler Kim Sang Hoon ve Hong Hyun Woo yu Türkiyeye getirip Özel Yaşar Cimili Kolejinde seminer verdirir. Daha sonra Şükrü Kınataş Koreye giderek Özel bir Antlaşmayla Kim Sang Hoonu Türk Antrenörleri yetiştirmek üzere, Tüm Masrafını kendi cebinden karşılayarak Türkiyeye getirir. 3 ay sonra Antlaşma bitince Şükrü Kınataş Kim Sang Hoonu Kore ye geri gönderir. Kim sang Hoon Türkiyeye tekrar gelmek ister, Ancak Başkan Kınataş Kimsang Hoona hiçbir ödeme yapmayacağını bildirir, bu ve benzeri konularda ilerde problem oluşmasın diye de Türkiye Hapkido federasyonu olarak Dünya Hapkido Federasyonu ile bir sözleşme imzalar.(Word Hapkido Martial arts Federation) bu sözleşme gereği Hiçbir Koreli iki Fedeasyondan habersiz Türkiye'ye gelip Salon açamayacak ve Hiçbir Hapkido faaliyetinde bulunamayacaktır. Ancak Başkan Kınataş Kim Sang Hunun Türkiyeye kendi imkanları ile gelip salon açmasına ve hapkidonun tanıtılmasına yönelik çalışmalarına musade eder ve teşvik eder.
2006 yılı Mart ayında Türkiye Hapkido Federasyonu ilk olağan genel kurulunu gerçekleştirmiş ve 2006 Kasım ayında 2.ULUSLARARASI İSTANBUL HAPKİDO ANTRENÖRLÜK VE HAKEMLİK SEMİNERİNİ başarıyla organize etmiş Bu organizasyona Türkiyenin yanı sıra Yunanistan ve İran Federasyon diğer bir çok ülke temsilci düzeyinde katılmıştır.
Şükrü Kınataş
Hapkido Federasyonu Başkanı
Dünya Hapkido Federasyonu As Başkanı
NUN BENZER SAVUNMA SANATLARINDAN FARKI
1- Silah çeşitliliği: Kuşak,baston,bıçak,Kılıç, kısa sopa (kore copu), orta ve uzun sopa, Nunçaku, yelpaze
2- Tekme çeşitliliği: Gerçek hayatta kullanılabilen dövüş tekmeleri ile zor ve gösterişli tekmeler
3- Düşüş çeşitliliği:Savunma ve gerçek hayatta yaşanabilen kazalarda işe yarayabilecek düşüşler,yüksek düşüşler ve akrobatik hareketler
4- Adım adım Kigong ve form öðrenimi
5- El, ayak ve vücudun öbür kısımlarının kullanımıyla savunma öğrenimi
6- Hapkido ruhu ve bedeni geliştirip içteki yeteneği keşfettirir
HAPKİDO
Hap: vücut ve ruhun uyumu
Ki: İç enerji
Do: Eğitim yolu,sanatı
Hapkido: İnsan bedenini içindeki enerji ve ruhu ile birleştirme olayıdır.
HAPKİDO: RUH VE BEDEN EĞİTİMİ İLE YAPILAN, NEFSİ MÜDAFA SANATI
Hapkido Tarihi
( The Historical Background Of Hapkido) 합기도의 역사적 배경 تاريخ الهبكيدو
HAPKIDO TARİHİ
Hapkidonun tarihiyle ilgili çok çeşitli söylentiler mevcuttur. Biz Türkiye Hapkido Federasyonu olarak 11 yıllık yaptığımız çalışma ve araştırmaların sonucunda edindiğimiz bilgiyi sizlerle paylaşmayı uygun görüyoruz
Hapkido çok eski bir Kore savunma sanatıdır. Hapkido nun kökeni eski Çağlarda silla dönemine dayanır, Hapkido’ sanatının, gelişmesinde rahiplerden Kigong, meditasyon, düşürme ve kilit teknikleri, askerlerlerden silah, atlama ve düşüş, saray muhafızlarından gerçek hayatta kullanılabilen tekmeli yumruklu dövüş teknikleri kombine edilerek geliştirilmiştir.
Eski Kore savaşçılarının samnang isimli bir savunma sanatı yaptıkları söylenir bu sanat öylesine önemli ve detaylıydıki herkese öğretilmez, öğretilenler ise bölüm bölüm öğretilirdi. Japonların Koreyi işgal etmeleri ve yıllarca Kore kültürünü ve sanatını silip tahrip etmeleri sonucu samnangda silindi deniliyor. Korelilerin askeri eğitiminin bu sanat sayesinde geliştiği ve birçok savaşı bu sanat sayesinde kazandıklarınıda duymaktayız. Gerçi biz aynı söylentileri daha önce taekwondo içinde söylediklerini biliyoruz. Gerek Taekwondo gerekse Hapkido nun temelinin aynı olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz Türkiyeye ilk geldiği yıllardaki yapılan Taekwondonun bu günkü Hapkidoyla birbirine çok yakın olduğunu görürüz. Teknik isimlerinin dahi aynı olduğunu görüyoruz, ancak Taekwondo ile Hapkido sitilleri arsında kolay geçiş olsun diye bir çok Hapkido eğitmeni aynı terimleri kullanırken bazıları ise farklılıktan yana tavır alarak çuçumsogi yerine hugul sogi demişlerdir. Milliyetçi Korelilerin ülke çıkarları için bir birinin işlerine karışmadıkları aksine birbirlerine destek vererek kendilerine yeni ekmek kapısı açtıkları, böylece ülkelerine çeşitli yollarla döviz girişi sağladıkları bir gerçek, Yeni yetişen genç antrenörler gelişen teknoloji imkanları ile daha donanımlı ve gereksinimleri dahaiyi tespit ettikleri için, günümüz şartlarına göre Hapkidoyu daha iyi şekillendirmektedirler, Buda Hapkidoya çok önemli artı getirmekte ve Hapkidonun popülerliğini her geçen gün hızla artırmaktadır. Bu gün Dünyada söz sahibi Taekwondo üstadlarının Hapkidoyu ikinci bir branş olarak çalıştırdıklarını ve WHMAF federasyonunda yer almak için kulis faaliyeti yaparak bir birleriyle adeta yarıştıklarını görüyoruz.
Hapkido adı Choi Young Sul tarafından 1950 yılında verilmiştir. Ve Hapkido bu ad altında Kore’de Amerika’da Fransa’da,Japonya’da ve İngiltere’de hızla yayıldı. Bu yayılma ve tanıtımda 1970 liyılların Efsanevi oyuncusu BURUCE LEE ve hocalarından JE Han jee nin katkıları büyüktür. Korelilerin aynı yıllarda Taekwondo adının öne çıkmasını ve olimpiyatlarda bu ismin Korenin milli sporu olarak tanıtılması istemeleri Hapkidonun Uluslararası tanıtımında geri kalmasını sağlar, Ancak Kore Milli olimpiyat komitesi ve diğer spor bilimcileri Taekwondoyu olimpiyata sokarak taekwondonun tekniklerinin azalacağı sporun savunmadan çok yarışma sporu olacağını bildiklerinden hiç bir dönemde Hapkidoyu göz ardı etmemiş aksine Askeri ve polis okullarında hapkidonun gelişmesine kapı açmışlardır böylece İçte Hapkidonun gelişip güçlenmesini Dışta ise Taekwondo ile tanıtımı ve bütünleşmeyi sağlayarak başarılı bir spor politikası takip etmişlerdir. Günümüzde Avrupa ve dünyada çok popüler olan olimpik yarışma sporu taekwondo artık sadece madalya kazanım aracı olarak görüldüğünden ve kısa sürede Şampiyon sporcu yetiştirme planıyla hareket ettiğinden savunma özelliğini her geçen gün kaybetmektedir. Taekwondoya yıllarını veren emektarlar bu gidişe çözüm için Pumse musabakaları düzenleyip, Kılık kıyafetde farklı değişiklikler yapıp çeşitli yaptırımlarla taekwondoyu daha cazip hale getirmeyi amaçlamaktadırlar, Ancak Pumse musabakalarınında yeterli olmayacağını bilen Kukkiwonun yetkilileri yaklaşık 11 yıldır çok zengin içerikli ve seyirciyi doyuran sporcuyu savunma ve beceri tekniklerine zorlayan Hanmadang musabakası düzenlemektedirler. Hanmadang musabakalarında derece yapan sporcuların ve ekiplerin temelde hapkidoyla hazırlandıklarını ve böylece görüntüye ve estetiğe önem verdiklerini görüyoruz. Işte bu ve benzer nedenlerle Büyük taekwondo hocaları düne kadar gizli çalıştıkları Hapkidoyu artık gizlemiyor.ve WHMAF, hapkido federasyonunda yer alma gayreti içine giriyorlar.
Günümüzde farklı sitillerde Hapkido yapılmasına rağmen temelin de farklılık göremiyoruz. Bu farklılıkları hocaların kabiliyetleri ölçüsünde hapkidoyu zenginleştirmede kullandıkları kişisel beceri teknikleri olarak adlandırmak daha doğru olur, örneğin genç bir taekwondocu hapkidoya geçtiğinde taekwondoda uygulayamadığı özel bir ayak tekniğini hapkidoda rahatlıkla uygulayabilmekte buda görüntü açısından farklı bir zenginlik oluşturmaktadır. Yine yaşlı bir antrenör gençler gibi tekme atamayacağından kişisel tecrübelerini mevcut eşyaları silaha dönüştürerek ustaca kullanabilmektedir. Anatomi uzmanı antrenörler vücudun hassas noktalarını iyi tespit ederek bu alanda yeni savunma sistemi geliştirmekteler. Tüm bu gelişmeler Hapkidonun her geçen gün gelişmesine ve popülerliğinin artmasına yol açmaktadır.
Hapkido zengin içeriği ve geniş yelpazesiyle Çocuklara, yetişkinlere, bayanlara ve yaşlılara hitap eden son savunma sistemi olarak Ailenin tüm bireyleri tarafından aynı anda çalışılabilinir.
Bayanlar, ileri seviyede öğrenciler,yaşlılar ve çocukları rahatlıkla hapkido yapabilirler. Hapkido’ yapanlar, Düzgün ve dik duran bir vücuta sahip olurlar, zinde kalmayı, dayanıklı ve güçlü olmayı aynı zamandada cesaretli olmayı öğrenirler.
Şükrü Kınataş
Hapkido Federasyonu Başkanı
Dünya Hapkido Federasyonu As Başkanı
HAPKİDONUN BENZERLERİNDEN FARKI
Hapkido geniş bir yelpazede; kol ve ayak eklem kilitlemeleri, fırlatma, Her türlü ayak teknikleri, el teknikleri ile akrobatik jimnastik, eğme, bükme ve sinir noktalarına baskı uygulama, tekniklerinin yanında ateşsiz her türlü silahı ustaca kullanmayı ve yaşadığımı ortamlarda, günlük hayatta kullanılan eşyaları birer silaha dönüştürmeyi öğretir.
Bir spordan ziyade meşru müdafaaya uygun bir sanat olduğunu söylemek daha doğrudur. Yaşa bağlı olmaksızın hem kadınlar hem de erkekler tarafından öğrenilebilir.
Hapkido yapmak isteyen her birey, Hapkidoda kendine uygun bir meteryal ve çalışma alanı bulabilir. Bayanların yelpazeyi, çocukların nuncakuyu, geçlerin jimnastik ve döğüş teknikleri, ihtiyarların bastonu, Asker ve polisin yakın savunma yanında Jop kullanmayı öğrenmeleri tercih sebepleri olabilir.
HAPKİDO GELİŞİMİ
Hapkido’yu bugünkü haline getirmekte Üç isim öne çıkar. Bunlar Young Sul Choi ,
Han Jae Ji ve Don Oh Choi ‘dir.
Young Sul Choi 1904’te Kore’de Yong dong köyünde doğdu. Bu yıllarda kore japon işgali altındaydı ve bu işgal sırasında ailesini kaybetti. Henüz 8 yaşındayken japon şeker tüccarı Morimoto onu evlatlık alarak Japonya’ya götürdü. Choi bu duruma hiç razı olmadı ve sürekli karşı koydu. Japonya’ya geldikten kısa süre sonra Morimoto artık dayanamadı ve onu Moji köyünde kendi haline bıraktı. Choi kendi başına Osaka’ya gitti ve bir süre dilencilikle geçindi. Burada polis onu bir budist tapınağında Kintaro Wadanabi adlı bir keşişe emanet etti. 2 yıl onun yanında kaldı. Japonyadaki hayat onun için hiç kolay değildi. Japoncası iyi olmadığından okulda problem yaşıyordu ve diğer çocuklar da onunla yabancı olduğu için dalga geçiyorlardı. Kintaro Wadanabi Choi’yu arkadaşı , Sokaku Takeda (1859-1943) nın yanına gönderdi. 11. yüzyılda Yoşimitsu Minamoto tarafından kurulmuş olan bu okula başlangıçta sadece Takeda ailesinin en yüksek dereceli Samurai’ları alınıyordu. Takeda kuralı bozdu ve ilk defa bir yabancı öğrenci aldı. Choi bundan sonraki 30 yılı Takeda’nın evinde geçirdi. Bu sürede Yoşida Asao takma adını kullandı. Toplam 3808 teknik öğrenen tek öğrenci oldu. Takeda’nın bir diğer ünlü öğrencisi de Aikido’nun kurucusu Morihei Ueshiba’dır. Japonyanın 2. dünya savaşını kaybedeceği belli olunca Takeda yemek yemeyi reddederek intihar etti. Ölmeden önce Choi’ya koreye geri dönmesini emretti. Dönüş yolunda bütün parası ve sertifikaları çalındı. Bir süre ülkesi kore’de pirinç kurabiyeleri satarak geçindi. Bir yandanda bir fabrikada kuyudan pompayla su çıkarma işinde çalışıyordu. 21 şubat 1948’de ödeme kuyruğunda başkaları onun hakkını almaya çalışınca kendini müdafaa etmek zorunda kaldı. Fabrikanın sahibinin oğlu ve müdürü 1. dan judocu Bok-sup Suh kavgayı görünce Choi’nin çok etkili bir sanatta usta olduğunu anladı ve onu hocası olmaya ikna etti. Usta Choi’nun ilk öğrencisinin Judo temelli olması hapkidonun gelişiminde önemli rol oynadı. Bütün tutuşlara ve judo fırlatmalarına karşı olan tekniklerin temeli buna dayanır. Sanatın adı başlangıçta Yawara idi adını birkaç kere değiştirdi, Yu Sul (yumuşak sanat) Yu Kwon Sul (yumuşak el sanatı) Hapki Yu Kwon Sul (evrensel enerjiyle birlik içindeki yumuşak el sanatı) 12 şubat 1951 de Choi ve Suh beraberce kore yu kwon sul hapki dojang adlı okulu açtılar. 1963’te Usta Choi bütün kore savaş sanatlarını çatısı altında toplayan kore KiDo birliğinin ilk başkanı oldu. 1982’de amerika birleşik devletlerine gidip oradaki hapkidocuları birleştirmeye çalıştı ancak arzusunu gerçekleştiremeden 1986’da 82 yaşında öldü.
Han Jae Ji
1936’da doğdu ve 13 yaşında Choi’nin öğrencisi oldu. 7 yıl sonra Taocu Lee adlı hocayla çalışmaya başladı ve ondan tae kyon tekmeleri yanı sıra Jang-bong Dan-bong ve meditasyon teknikleri öğrendi. Büyükanne diye hitab ettiği bir rahibeden de ruhsal bilgiler edindi. 1958’de kendi okulunu açtığında Yu Kwan sul’de 3. dan sahibiydi. Öğrendiklerini birleştirerek kendi stilini geliştirdi. Bu yeni tarz’a Hapkido dedi ve hocası Choi’ya ithaf etti. O zamana kadar yumruklara karşı teknikler vuruştan sonra kolların düz kaldığı varsayılarak gelişmişti. Dojang’ının yanında bir boks okulu vardı ki kolları vuruştan hemen sonra geri çekmeyi öğretiyordu. O da bu tür vuruşlara karşı bazı savunma teknikleri geliştirdi. Korenin yeraltı dünyasında bıçak çok kullanılan bir silahtı. Bu da bıçağa karşı savunma teknikleri geliştirmesine sebep oldu. Tang soo do, Kong soo do, kwon bop ve taekwondo’ya karşı direnebilmek için de tekme savunma teknikleri geliştirdi. Kore’de kendo oldukça yaygın olduğu için kılıça karşı da dan bong (Kısa Sopa) teknikleri geliştirildi.
1961’de General Çung Hee Park hükümeti devirip iktidara geldi, 1962’de askerleri ve devlet başkanının korumalarını eğitmeye başladı ve başkanın koruması oldu.
1963’te Kido Birliğine üye oldu. Ancak bazı fikir ayrılıkları üzerine ayrılıp 1965’te Kore hapkido birliği’ni kurdu. ABD ile Kore arasındaki bir değişim programı üzerine 1969’da Amerika’ya gitti. Başkan Nixon’un korumalarını, FBI ajanlarını ve çeşitli özel görev ajanlarını eğitti. Bu sırada Bruce Lee ile tanıştı. Bruce lee ondan etkilenip koçu olmasını istedi.1972 ile 74 arasında pek çok filmde oynadı. Bruce Lee ile “Game of Death”, Angela Mao Ying ve Jackie Chan filmleriyle tanınan Sammo Hung ile “Hapkido” daha sonra “Lady kung fu” olarak isimlendirildi. Jackie Chan ile “The Dragon Tamers” da aksiyon yönetmenliğini yaptı.
1963’te kurduğu Kore Hapkido birliği’ni 1980’de ismini kore hapkido federasyonu (KHF) olarak değiştirdi. Kore başkanı Park 1979’da bir suikaste kurban gidince suikastçi kore gizli haber alma teşkilatının başkanı çae kyu kim, Ji ustanın öğrencisi ve arkadaşı olduğu için Ji usta suikaste karışmış olmakla suçlanarak 1 sene hapis yattı. Hapisteyken savaş sanatlarının daha çok ruhsal tarafıyla ilgilenen Sin Moo Hapkido’yu geliştirdi. 1981’de Hong Kong’da “tower of Death” gibi bazı filmlerde oynadı. 1984’te Amerika’ya göç edip San Francisco yakınlarında Sin Moo Hapkido okulunu açtı.
Bu okulun iki öğrencisi Bong Su Han ve Kwang Sık Myung iki yıl arayla iki ayrı uluslar arası federasyon kurdular.
1984 yılında Amerika’da kurulan bu federasyonlardan biri WHF (Dünya hapkido Federasyonu) kurucusu Bong Su Han, diğeri ise 1986 yılında yine Amerika’da kurulan IHF’ dir. (uluslararası hapkido federasyonu) bu Federasyonun kurucusu ise Kwang Sık Myung dur.
Yong Sul Choi ve Han Jae Ji’den sonra bir çok hapkidocu Dünyanın dört bir yanına yayılarak çeşitli birlik ve federasyonlar kurup Hapkido çalışmaya başladı. Bu akım özellikle Taekwondo’nun olimpik olmasından sonra daha da hızlandı, Dünyanın bir çok ülkesindeki İleri düzeyde eğitmen ve idareci olan Korelilerin yüzde sekseni bir Hapkido federasyonundan yüksek dan alarak Taekwondo’yla birlikte Hapkido çalıştırmaya başladılar.
Amerika ile beraber Kore’de de birçok Hapkido federasyonu kuruldu.
CHOİ DON-OH
Dünyada büyük küçük Yüzlerce federasyon oluşunca Güney Kore Devlet Başkanı Hyun Kore’nin en büyük Üniversitelerinden Chuncheon Üniversitesi Judo, Taekwondo ve Hapkido Ana Bilim dalı başkanı ve Kore Genel kurmayı ve Polis Teşkilatı Eğitim danışmanı Prof Don Oh Choi’ye özel bir görev ve yetki verir. Choi başkanlığında bir heyet önce Kore Hapkido Martial Arts Federation’u (KHMAF) Ardından da World Hapkido Martial Arts Federation’ (WHMAF) u kurar. Bu aynı zamanda birleşim için bir adres gösterimidir. WTF Dünya Taekwondo federasyonu Merkez Hakem Komitesi Başkanlığını ve Dünya Taekwondo Merkezi Kukkiwon’un As Başkanlığını yürüten Choi Don Oh Çoğu Taekwondo Milli Takımında görevli eski ve yeni bir çok Taekwondocuya Hapkido’nun belli bir kalıp ve sisteme oturması için görev verir.
Bu yeni heyet kısa sürede çalışmasını tamamlar ve ortaya mükemmel bir sistem koyar. Bu sistem oluşturulurken Dünya’nın diğer ülkelerindeki savunma sanatları incelenir. İyi, olumlu teknikler ve kurallar alınır, insan anatomisine uygun olmayan teknikler ve insanları aşağılayıcı ve rencide edici kurallar kaldırılır. Bunların yerine Modern çağın gereksinimleri göz önünde bulundurularak yeni kurallar konulup teknikler yeniden şekillendirilir ve yeniden adlandırılır. Bu yeni yapılanmada Choi Hoca eski Kore kültür ve geleneklerini hatta kullanılan dili ön plana çıkarıp yeni kullanılan dille bir sentez oluşturur. Öğrencilerine verdiği öğütte “Geçmişini bilmeyen geleceğine yön veremez” der.
Choi Hoca’ya verilen görev çok büyüktür, bunu bir çok Koreli fark eder ve yeni oluşumda yer almaya çalışır.
Kısa sürede Kore’nin ilk kurulan KHF Kore Hapkido Federasyonunun Üyelerinin Yüzde Doksan sekizi Choi hocanın federasyonuna geçer. Bir taraftan KHF kapatılırken diğer taraftan yeni kurulan WHMAF Word Hapkido Martial Arts Federation Birinciliğe yerleşir. 2008 yılında Kore Milli Olimpiyat Komitesi Hapkidoyu tanır ve Don Oh Choi'nin federasyonunu tek federasyon olarak kabul eder, Taehan (Kore)Hapkido Martial arts federation olarak onaylar. Aynı yıl Korenin Yeni Devlet Başkanı Lee Myung Bak tarafından Don Oh Choi Devlet nişanı ile ödüllendirilir.Taekwondo’ya yeterince doymuş ve artık salonlara öğrenci bulmakta zorlanan Dünyadaki ünlü hocalar çok kısa sürede Hapkido’da ve Don Oh Choinin yanında yerlerini almışlardır.
|
HAPKiDODA SELAMIN ANLAMI:
Selam:Kısaca karşınızdakine saygınızı ilk anda gösterme ifadenizdir. Saygınızı çok çeşitli şekillerde ifade edebilirsiniz ancak bunun uluslararası ortak beden dili ile ifade etmenin yolu karşılıklı hafif öne eğilmektir.bu evrensel bir ifade biçimidir. Hapkidoda Selam verdiğiniz kişiye saygı duyduğunuzu onu sevdiğinizi ona sizden zarar gelmeyeceğinin sözünü verirsiniz. oda sizin selamınıza aynı şekide karşılık vermekle aynı şeyleri kabül etmiş olur, bu nedenledirki selamla başlayan musabakaların bitiminde taraflar arası kötü sonuçlar olmaz ve el sıkışarak ayrılırlar Galip gelen tarafı mağlup olan taraf tebrik eder, eğer aksi sonuçlar olursa bu eğitimsizlik ve tehammülsüzlükten doğar, Bu nedenle hapkidoda biz selama daha çok ağırlık verir öðrencilerimizi birbirlerine hocalarına ve çevrelerine karşı sürekli selama teşvik ederiz. Dik başlı kendini beğenmiş öğrencileri ayıklarız, onlara her fırsatta selamın anlamını anlatır, karşılıklı güven duygusunu geliştirir her türlü kötülüğe karşıda uyanık olmalarını teşvik ederiz. Çok iyi eğitilmiş bir hapkidocuyu ruhunu eðitmeden sokağa salarsanız. ondan her türlü kötülüğü beklersiniz. zira onun elinde korkunç bir silah vardır ve o silahı nerede ne zaman kullanacağını bilemezsiniz.Bu nedenle kuşakla beraber bilgiyi artırır Bilgi arttıkçada olgunlaşma ve ruh eðitimini artırırsınız.
Hapkido'da Öðrencilerin hocalarına karşı davranışları nasıl olmalıdır?
1-Hocanızın izni olmadan başkalarnı eğitmeye başlamayın.
2-Hocanızın rehberliğinde çalışın, çok çabuk ilerlemeye, öðrenmeye teşebbüs etmeyin.
3-Başkalarının başarılarını kıskanmayın, onların ilerlemesinden endişe etmeyin ve unutmayınız ki kendinizden başkası ile yarışmıyorsunuz. Doğal yeteneklerinizin el verdiði ölçüde ilerleyin su gibi olun ve kendi düzeyinize erişmeye çalışın.
4-Hocanıza itaatde daima samimi ve candan olun, yapmacık sadakat gösterilerine teþebbüs etmeyin.
5-Hocanızın gösterdiklerini tüm gayretinizle uygulamaya çalışın, onun uyarılarını can kulağı ile dinleyin. Onun göstermediği ve çalışma ortamı müsait olmayan teknikleri çalışmayın.
6-Daima eleþtiriye açýk olun, eleþtiriye açýk olanlar akýllý insanlardýr. Eleþtiriden rahatsýz olup aklýnýzýn pasifleþmesine izin vermeyin.
7-Hocanýz yaþlanýp zayýf düþse bile ona karþý daima sadýk ve saygýlý olun.
8-Baþkalarýnýn çalýþmalarýný engellemeyin, onlarý itaatsizliðe ve tembelliðe teþvik etmeyin.
9-Kendi hatalarýnýz için için hocanýzý suçlamayýn. O size sadece yolu gösterir. Siz kendiniz gayret gösterip öðrenmelisiniz.
10-Hocanýza güvenip, ona inanýn. Onunda size güvenip inanmasý için çaba gösterin.
11-Hocanýzý ve arkadaþlarýnýzý Hapkido selamý ile selamlayýn. Ona karþý Hoca deðil, Hocam diye hitabedin.
Þükrü KINATAÞ
Eðitim þekli: Ders bitiminin ve Bayrak selamýnýn ardýndan öðrenciler velilere, Seyircilere döndürülür. Hoca (Sabomnim) CHARYU (Dikkat) komutunu verir.
Öðrenciler ayaklar bitiþik eller kemerden kavramýþ þekilde beklerken Hoca Sað elini kalbinin üstüne gelecek þekilde açýk olarak kaldýrýr, Sol elini açýk olarak öne uzatýr parmak uçlarý bitiþik vaziyette yukarý bakar, Öðrenciler bu þekli görünce aynýsýný yapar vücudunu oynatmadan sadece baþlarýný öne eðer beklerler. Hocanýn ilk komutuyla beraber baþlarýný kaldýrýr hocanýn söylediðini sesli olarak tekrarlarlar, slogan bittiðinde tekrar baþlarýný öne eðerler.
(Bu baþ eðme bizim bildiðimiz anlamda eðilme deðildir, kiþiye saygýyý ve nezaketi öðretir. çocuk ona bilgi ve sevgi veren anne baba ve hocasýna karþý duyduðu saygýyý ifade eder, Bu davranýþ kültürü Osmanlý eðtiminden gelir Padiþahýn karþýsýnda eðilmeyen tek kiþi ilim adamlarý olmuþ ve ilim adamlarý kendi makamlarýna girerken eðilerek girmiþlerdir, Mimarlarýn sultaný Mimar sinan Alimlerin odalarýnýn kapýlarýný özellikle alçak yapmýþtýr. Maksadý ilim öðrenmeye giren baþýný eðerek içeri girmelidir.)
Baþlarýný öne eðen öðrenciler Yardýmcý hocanýn
Charyu (Çaryu) Sabomnimki dehayo Konghe (könye). Dikkat! Hocaya selam
macubogo könye (birbirinize selam)
Öðrenciler ders bitiminde ikiþer ikiþer birbirlerine döner boþta kalan olmuþsa onada hoca döner ve selamlamalarla dersi bitirirler
HAPKÝDODA SELAM NASIL VERÝLÝR:
Hapkidoda Önce bayraða (Kugidehayo), Sonra eðer orada mevcutsa En büyük hoca Grand Master (Kuangcanimke), sonra mevcutsa federasyon baþkanýna (Çongcenimke) sonra hoca (Sabomnim) sonra öðrenciler birbirlerine (Macubogo) diye selam verir ve dersi alkýþlarla bitirirler. Eðer derste bir öðrenci skatlanmýþsa onun acýsýný kendileri hisseder ve o ders sonucunda alkýþ yapmaz sakatlanan arkadaþýný üzüntüsünü paylaþtýðýný ifade ederler. Alkýþ doðu kültüründe sevinç ve sevginin ifadesidi olduðundan sakatlýk olduðunda yapýlmaz.
SELAM SIRALAMASI:
1-Milli Bayrak ( Kugidehayo) 2- Büyük hoca Grand Master ( Kuangcanimke ) 3- Federasyon Baþkaný ( Çongcenimke ) 4- Hoca ( Sabomnim ) 5- Öðrenciler birbirlerine ( Macubogo )
SELAM ÞEKLÝ: Hapkidoda dört türlü selam þekli vardýr, Bunlardan üçü ayakta. Biri yerde oturarak yapýlýr.
Ayaktaki üç þekil
1- Bayrak selamý BAÞ DÝK, Ayakta ayaklar bitiþik baþ dik ellerin biri kemerde sol sað el kalbe götürülmüþ olarak yapýlýr. Dikkat! Bayraða Selam komutu geldiðinde Bayrak canlý olmadýðý ve karþýlýk veremeyeceði için kalpten selamlanýr.
2-Saygý duruþu selamý BAÞ DÜÞÜK.Ayaklar bitiþik eller kemerde Hayatta olmayan Ülke büyükleri ve Þehitler için yapýlan bir saygý duruþudur Ayaklar bitiþik eller kemerde Komutla beraber Baþlar aynýanda öne düþer sessizce beklenir ikinci bir komutla beraber baþlar kalkar.
3-Karþýlýklý Selam BAÞ EÐÝK, Klasik karþýlýklý selam þeklidir. Taraflar bir birine döner ayný anda karþýlýklý eðilirler.
Yerde Selamlama þekli: Öðrenciler hocalarýný ayaða kalkmadan yerdende selamlayabilirler ancak burda hocada yerde onlarla ayný konumda olmalýdýr ve ayný ölçüde eðilmelidir. Yere kapanacak þekilde eðilinmemelidir. Uzakdoðu kültüründe Çocuklar anne ve babasýna, Bayanlar Eþlerinine karþý önünde diz çöküp yere kapanýrlar. Oysa Türk kültüründe böyle bir adet yoktur. Dolayýsý ile bizim kendi örf ve adetlerimizi uygulamamýz daha doðru olur.
Salon dýþýnda selamlama : Öðrenciler Hocalarýný ne zaman ve nerede görürlerse orada hapkido selamýyla selamlamalýlar. Bu Hapkidodaki saygýyý ve birliði ifade eder.

|